Almanya’da Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partilerine üye iki federal parlamento milletvekili, korona döneminde asıl olarak kendi ceplerini doldurmak için mesai yaptı. CDU üyesi Nikolas Löbel ve CSU üyesi Georg Nüsslein, pandemi döneminde maske ticaretine karıştıkları için geniş tepki topladılar. CDU Genel Başkanı Armin Laschet ve CSU Başkanı Markus Söder, milletvekillerini istifaya davet ettiler. Löbel, 8 Mart pazartesi günü hem partisinden hem de milletvekilliğinden istifa ettiğini duyurdu. Nüsslein ise meclis grubundan istifa ederken, milletvekili olarak dönemin sonuna kadar kalacağını ve bir daha aday olmayacağını açıkladı.
CDU üyesi 34 yaşındaki Mannheim myilletvekili Löbel, sahibi olduğu firma üzerinden maske üreten bir firma ile satıcı şirketler arasında arabuluculuk yaparak 250 bin euro gelir sağlamıştı. Aynı zamanda Federal Parlamento Dışişleri Komisyonu üyesi olan Löbel, skandalın ortaya çıkmasından kısa bir süre sonra komisyondan istifa etmişti.
BİR ARABULUCUKTA 660 BİN EURO ALDI!
CSU/CSU Meclis Grup Başkan Yardımcısı Georg Nüsslein ise görevini kötüye kullanarak açıktan maske üreten firmalarla aracılar arasında bağlantıyı kurarak 660 bin euro “danışmanlık ücreti” almıştı. Bunun ortaya çıkması üzerine soruşturma başlatan Münih Savcılığı, Nüsslein’in ev ve işyerlerine baskınlar düzenleyerek, delillere el koymuştu.
CSU’nun Federal Parlamento’daki Sağlık Uzmanı olan Nüsslein’in görevi federal ve eyalet hükümetinin yetkisiyle maske temin etmekti. Bu görevini yaparken asıl olarak halkın sağlığı ve güvenliği yerine, ne kadar danışmanlık ücreti alacağına yoğunlaştığı anlaşılıyor. Bu nedenle, en fazla “danışmanlık ücreti” veren maske üreticisi firmalarla çalışmayı tercih ettiği ileri sürülüyor. Nüsslein’in sözkonusu “danışmanlık ücretini” sahibi olduğu “Tectum Holding” üzerinden aldığı da sonradan tespit edildi.
Skandalın ortaya çıkmasından sonra Nüsslein, meclis grubundan istifa ederken milletvekilliğinden hemen ayrılmak istemediğini açıkladı.
Her iki CDU/CSU’lu milletvekilinin maske satışlarından haksız yere gelir elde etmesinin 14 Mart’ta Baden-Württemberg ve Rheinland-Pfalz eyaletlerinde yapılacak seçimlerin arifesine denk gelmesinin, CDU’ya oy kaybettirebileceği tahmin ediliyor.
DAHA FAZLA OLABİLİR
Ancak CDU/CSU milletvekilleri arasında koronavirüs döneminde benzer yöntemlerle rüşvet alan milletvekillerinin sayısının daha fazla olabileceği de tahmin ediliyor. CSU/CSU Meclis Grubu Başkanı Ralph Brinkhaus yaptığı açıklamada, başka milletvekillerinin de benzer şekilde gelir elde etmiş olabileceğini ifade ederek, “Şu anda başka kimse yok diyemem. Önümüzdeki günlerde şüpheli durumları inceleyeceğiz” dedi. Benzer skandalların olması durumuda bunun eylül ayındaki seçimleri etkileme olasılığı da var.
CDU/CSU’da ortaya çıkan skandal, sadece şirketlerin değil, bazı siyasetçilerin de halkın can derdinde olduğu dönemde daha fazla para peşinde olduğunu gösteriyor. (YH)
