Written by 09:15 ÇALIŞMA YAŞAMI

Reel ücretler yükselmeli!

Postacılar %15, kamu emekçileri %10,5-en azından 500 Euro, demiryolu işçileri %12- en azından 650 Euro ücret zammı için mücadele ediyorlar. Postacılar 30 Mart’a kadar DP AG’nin sunduğu sözde teklif için ikinci kez oy kullanırken kamu emekçileri ve demiryolu işçileri 27 Mart günü ortak eylem hazırlığında. Almanya’da işçi sınıfı mücadelesi açısından uzun süredir böyle hareketli bir dönem yaşanmamıştı. İşçi ve emekçiler sadece bugün için değil gelecek nesiller için de mücadele tecrübesi biriktiriyorlar.

SERDAR DERVENTLİ

Almanya’da işçi sınıfı mücadelesi açısından uzun süredir böyle hareketli bir dönem yaşanmamıştı. Federal ve yerel düzeyde 2,5 milyon kamu emekçisi, 160 bin postacı ve 180 bin demiryolu işçisinin ücret toplu sözleşmeleri devam ediyor. Haftalardır neredeyse her gün Almanya’nın bir eyaletinde binlerce emekçi uyarı grevine çıkarak reel ücretlerin yükselmesi için mücadele ediyor.

Hükümetin enflasyon oranını görünürde düşürmek için istatistikleri maniple etmesine karşın enflasyon şubat ayında resmi olarak yüzde 8,7 olarak gerçekleşti. Özellikle işçi ve emekçi hanelerinin tüketim zorunlulukları TÜFE’de (Tüketici Fiyat Endeksi) yer alan ve farklı ağırlıklara sahip olan mamullerden çok farklı. 2022 Ağustos ayında yapılan bir araştırmada, işçi ve emekçilerin enflasyonu yüzde 34 olarak hissettikleri belirlenmişti. Oysa resmi enflasyon Ağustos 2022’de yüzde 7,9 düzeyindeydi.

Sermaye yanlısı uzmanlar aradaki farkı, “hissedilen” yani bir nevi “hüsnü kuruntu” olarak deklare etmeye çalışsalar da bu gerçekte resmi TÜFE ile emekçinin bütçesi arasındaki farkı ortaya koymakta. İşçi ve emekçiler ücretlerinin önemli bir bölümünü kira ve yan giderlere ve en önemlisi beslenmek için harcamaktalar. Dolayısıyla bu TİS döneminin özellikle düşük ücretli çalışanların yoğunlukta olduğu postane, kamu ve demiryollarında bu kadar sert geçmesi kolayca anlaşılmaktadır.

POSTACILAR İKİNCİ OYLAMADA!

Alman Posta işletmeleri DP AG’nin sunduğu ilk teklifi yüzde 85,9 gibi bir ezici çoğunlukla reddederek süresiz greve hazır olduklarını gösteren postacılar, 15-30 Mart arası ikinci kez sandık başına gidiyorlar. 9 Mart günü oylama sonuçlarının açıklanması ardından DP AG yönetimi görüşmelere hazır olduğunu bildirmiş ve sendikayı masaya davet etmişti.

Belirtmekte fayda var: Büyük TİS Komisyonu görüşmelerin üçüncü turda “çıkmaza girdiği” kararını almıştı. Normal koşullarda bu durumda TİS Komisyonu’nun ayrıca, “süresiz grev kararı alıp bunu Ver.di yönetimine iletmesi gerekiyordu. Ver.di yönetim kurulunun ise bu tavsiyeyi değerlendirip süresiz grev kararı alıp bunu işçilere onaylatması gerekiyordu.

Ver.di yönetimi burada basit bir alavere dalavere yaparak süresiz grev kararı almadan işçilere sadece uzlaşma sağlanamayan teklif üzerine oylama yaptırdı. Şüphesiz bu oylamanın süresiz grev için yapıldığı söylenebilir ki bu doğru. Fakat Ver.di yönetimi süresiz grev kararı alıp oylamayı bunun üzerine yaptırsaydı yeniden müzakere masasına oturulamazdı. Sendikaların tüzüğüne göre grev kararını ancak genel merkez belirleyebilir ve oylamayı somut bunun için yaptırabilir. Dikkat edilirse Ver.di hiçbir yerde “süresiz grev için oylamadan” söz etmedi, sadece “sonuç üzerine oylama.” dile getirildi.

PAKET AYNI PAKET!

Ver.di TİS görüşmelerine, 12 aylık bir süre için yüzde 15 ücret zammı talebiyle girmişti. DP AG’nin ilk sunduğu teklifle şimdi sunduğu teklif arasında bir olumlu fark var. Her iki teklifte “vergisiz ve sosyal kesintisiz 3 bin Euro enflasyon telafi ikramiyesi” verilecekti. Bu değişmedi, sadece ödeme dönemi değişti. İlk teklifte ilk 12 ay boyunca kalıcı ücret zammı verilmeyecekti, ikinci teklifte bu süre 15 aya çıkarıldı. İlk teklifte 340 Euro aylık kalıcı ücret zammı iki kademede verilecekti, ikinci teklifte bu ücret zammının tek kademede verilmesi önerildi. Bu ilk olumlu fark.

Çok iyiniyetli olarak ise ikinci olumluluk Noel ikramiyesi için bir yıl bekleme süresinin kaldırılması görülebilir. Fakat bu talepler arasında yoktu, verilmesi iyi ama toplu sonucu değiştirmiyor! 24 aylık bir süre için ortalama yüzde 11,5’e tekabül eden bir ücret zammı yıllık olarak yüzde 5,5 anlamına geliyor. Bu da çok açık ücret kaybı anlamına geliyor! Dolayısıyla 30 Mart gününe kadar devam edecek olan oylamada bu sonuca da “HAYIR” denilmesi gerekiyor. Ancak bu şekilde reel ücretlerin düşmesi engellenebilir.

KİMSEYE SÖZ VEREMEM”

Kamu alanındaki görüşmelerin ikinci turunda, kamu işverenleri çok yetersiz bir teklifte bulunmuşlardı. Ver.di Genel Başkanı Frank Werneke teklifi, “provokasyon” olarak değerlendirmiş ve uyarı grevlerini yaygınlaştırmayı ilan ederken, “taleplerimizin arkasındayız” demişti. Werneke’nin bu sözüne ne kadar güvenilir… bunu mart ayı sonunda göreceğiz.

Fakat postanede yaşananların yanı sıra bu aralar yapılan Ver.di bölge konferanslarında Werneke’nin yaptığı konuşmalardaki sözleri hiç de “hayra alamet” değil. Wuppertal’da düzenlenen NRW 6. Bölge Konferansında yaptığı konuşmada, “Kamu TİS görüşmelerinden hangi sonuçla çıkarız, bununla ilgili kimseye söz vermek istemiyorum. Biliyorsunuz mart sonunda yapılacak görüşmeler için üç gün ayırdık… Bu görüşmeler kendi dinamiklerini geliştiriyor ve bir sonuca ulaşıyorsunuz. Bunun nasıl olacağını konusunda bir şey söyleyemem. Tek söyleyebileceğim karşı taraf uzlaşma komisyonuna başvurursa bu komisyonun önerisini reddedeceğiz” dedi.

ORTAK EYLEM GÜNÜNE HAZIRLIK!

Yüzde 12- en azından 650 Euro ücret zammı talebini kararlaştırarak herkesi şaşırtan EVG, ikinci tur görüşmelerden de bir sonuç alamadı ve 23 Mart günü uyarı grevleri üzerine karar verileceğini duyurdu. EVG yönetimi, “vergisiz ve sosyal kesintisiz enflasyon telafi ikramiyesi” üzerine çok net olarak, “bu bir kerelik ödemeyi kalıcı ücret zamlarıyla karşılaştırmak bile istemiyoruz” diye tavır alıyor.

EVG’nin üyeleri arasında yaygın bir şekilde, “27 Mart günü Almanya’da ulaşım grevi günü olacak” propagandasını yapması demiryollarında ilk kitlesel uyarı grevlerinin bugüne kalacağını gösteriyor.

İster EVG ister Ver.di olsun; her iki sendika da aldıkları mücadeleci tutumla binlerce yeni üye kazandılar. Werneke’nin açıklamasına göre sadece Ver.di, yılın ilk üç ayı dolmadan 70 bine yakın yeni üye kazandı.

Yazımıza, “Almanya’da işçi sınıfı mücadelesi açısından uzun süredir böyle hareketli bir dönem yaşanmamıştı” diye başlamıştık. Bu hareketli dönemde işçi ve emekçiler sadece bugün ve sadece kendileri için değil gelecek nesiller için de çok değerli mücadele tecrübeleri biriktiriyorlar. Talepler uğruna mücadele etmek, uyarı grevleri, süresiz grev için grev oylamasını örgütlemek, sendika bürokrasisinin oyunlarını açığa çıkarmak ve bunlara karşı mücadele etmek gibi ve buna benzer onlarca tecrübe… 27 Mart ortak eylem günü veya demiryolu işçilerinin dediği gibi “ulaşım grevi günü”nün bu konuda önemli bir aşama olacağı kesin. 27 Mart’ın kitlesel ve mücadeleci geçmesi tabi ki TİS sonuçlarına da yansıyacaktır.

Close