Written by 15:00 ÇALIŞMA YAŞAMI

Sendikalar 15 Mart’ta alanlara çıkıyor

Genel seçimlerde SPD ve Yeşiller partisine destek veren sendikalar şimdi de büyük koalisyonun kurulması için kolları sıvadı. Sendikaların çatı örgütü DGB ve iki büyük sanayi sendikası IG Metall ve IG BCE, Almanya’nın üretim merkezi olarak korunması için yeni hükümetten “yatırım atağı” talep ediyorlar. “Almanya geleceğe hazırlanmalı” başlıklı açıklama yapan Ver.di sendikası, kamu alanına ve alt yapıya yatırım yapılmasını talep ediyor. İşçi ve emekçilerin desteğini almak için sermaye lehine talep edilen yatırımların yanı sıra emeklilik, bakım sigortası TİS’lerin bağlayıcılığını düzenleyen yasa gibi talepler ileri sürülüyor.

DGB: “SON SÜRAT YATIRIM ATAĞI”

Alman Sendikalar Birliği (DGB) Başkanı Yasmin Fahimi Federal Meclis seçimlerinin ardından yaptığı açıklamada hükümetin bir an önce kurulması gerektiğini savundu. “Önümüzde büyük görevler var ve zaman kaybetmemeliyiz. Seçim kampanyası sona erdi. Şimdi hızlı ve pragmatik çözümler bulmamız gerekiyor” diye konuşan Fahimi, “Son sürat bir yatırım atağı bekliyoruz” dedi. Altyapı, dijitalleşme, enerji tedariki ve geleceğin sanayi teknolojilerine yapılacak büyük yatırımlar modernleşmenin merkezinde yer alması gerektiğini söyleyen Fahimi, “Güçlü bir ekonomi için bir diğer önemli yapı taşı da adil bir işgücü piyasası politikasıdır. Kriz, çalışma koşullarını kötüleştirmek için bir bahane olarak kullanılmamalıdır” dedi.

IGM: 630 MİLYAR EURO YATIRIM!

IG Metall Başkanı Christiane Benner, “Daha fazla zamanımız yok. Sanayi ve çalışanlar net beklentiler için aylarca bekleyemez. Mümkün olan en kısa sürede somut taahhütlere ihtiyaçları var. Ancak demokratik partiler koalisyon müzakerelerine ve hükümet kurma çalışmalarına hızla başlarlarsa güven sağlanabilir.” Sendikasının rekabetçi enerji maliyetleri, elektro mobilitenin artırılması ve eğitim, karayolları, demiryolları ve dijitalleşmeye yapılacak kapsamlı yatırımların yeni Alman hükümetinin planlarının merkezinde yer alması gerektiğine inandığını söyleyen Benner, “Almanya yeniden büyüme tarihi yazabilir. Ancak değişimleri şekillendirmek için aktif bir devlete ihtiyaç var. Buna gelecek vaat eden ve nitelikli işçi talebini karşılayacak aktif bir işgücü piyasası politikası da dahil” dedi.

Geçmiş hükümetlerin kamu alanına gerekli yatırımları yapmadığını söyleyen Benner, “Kamu altyapısına yatırım için on yıl içinde en az 600 milyar euroluk bir federal yatırım paketinin yanı sıra sanayinin karbonsuzlaştırılması için önümüzdeki beş yıl içinde yaklaşık 30 milyar euro tutarında ek kamu desteği bunun için asgari bir gerekliliktir” dedi. Böylece IG Metall’in sermayenin lehine talep ettiği miktar 630 milyar euroya çıkıyor.

IG Metall, yeni kurulacak hükümet üzerinde baskı oluşturmak üzere 15 Mart’ta, “Benim işyerim, bizim sanayi ülkemiz, bizim geleceğimiz” sloganı altında Hannover, Stuttgart, Köln, Frankfurt ve Leipzig’de eylem günü düzenliyor.

IG BCE: YAPILACAK ÇOK ŞEY VAR…

Federal seçim sonuçlarını değerlendiren IG BCE Genel Başkanı Michael Vassiliadis, “Son on yılların en yüksek katılım oranıyla, vatandaşlar demokratik oy kullanma haklarını etkileyici bir şekilde kullandılar ve beş partili bir parlamento seçtiler. Bu durum daha fazla bölünmeyi engellemiş ve merkezci bir hükümetin kurulması için fırsat yaratmıştır. Siyasi merkez şimdi bunu hızlı hareket etmek için bir yetki olarak görmelidir” dedi.

“AfD’nin performansı ülkenin geleceği için bir uyarı sinyalidir” diyen Vassiliadis, “AfD’nin performansı ülkenin geleceği için bir uyarı sinyalidir. Aşırı sağcı ve Neo-Nazi zeminde uzun süredir gelişen tabanının yanı sıra, merkez politikalardan hayal kırıklığına uğramış seçmenler ve gençler de AfD’ye destek veriyor” dedi. Bundan hareketle, “Şimdi hızla sanayinin geleceğine, çalışan orta sınıfın durumuna, gençlerin beklentilerine ve yaşlılıkta insanların onuruna odaklanan enerjik bir geri dönüş koalisyonuna ihtiyacımız var. Büyüme ve modernleşme için net bir rota, adil yük paylaşımı ve her şeyden önce güvenlikten eğitime, ulaşımdan enerji tedarikine kadar altyapıya yatırım gerekli” dedi.

“Yapılacak çok şey var. Bu bir görevdir, hayıflanılacak bir sorun değil” diye açıklamasını sürdüren Vassiliadis, “İhtiyaç duyulan şey, yatırım ve yardım unsurlarından oluşan dengeli bir politika karışımıdır. Önümüzdeki yıllarda devlet, altyapı ve endüstriyel dönüşümü yakalamak için milyarlarca euro ek kaynak bulmak zorunda kalacak. Aynı zamanda normal çalışanlar ve şirketler de vergiler, harçlar ve enerji fiyatları açısından rahatlatılmalıdır. Uluslararası rekabet gücünü ve iç talebi güçlendirmenin tek yolu budur. CDU/CSU ve SPD seçim öncesinde bu konularda farklı öncelikler belirledi. Ancak her iki parti de ülke için bir güç kokteyli hazırlayabilecek kadar ekonomi politikası uzmanlığına sahip” dedi.

“Önümüzdeki birkaç hafta boyunca, sanayinin ve istihdamın geri dönüşü ve modernizasyonunun koalisyon görüşmelerinde gündemin en üst sıralarında yer almasını sağlamak için baskı uygulayacağız” diyen Vassiliadis, “IG Metall’den meslektaşlarımızla birlikte 15 Mart’ta on binlerle sokaklara çıkacağız” dedi.

VER.Dİ: ALMANYA GELECEĞE HAZIRLANMALI

Birleşik Hizmet Sendikası Ver.di Genel Başkanı Frank Werneke, “Genel seçimlerde neredeyse tamamen göç konusuna odaklanan ve şiddetlenen bir seçim kampanyasının ardından kurulacak yeni federal hükümeti büyük zorluklar bekliyor. Şimdi her şeyden önemlisi milyonlarca vatandaş için hayati önem taşıyan konuları yeniden gündeme getirmelidir. Buna daha fazla yatırım ve borç freninde gecikmiş bir reform da dahildir. Almanya geleceğe hazır hale getirilmelidir! Sağlam bir refah devleti güven ve güvenilirlik anlamına gelir ve aşırıcılığa karşı en iyi siperdir” dedi.

“Ver.di’nin yeni federal hükümetten talepleri nettir” diyen Werneke, “Emeklilik maaşlarının en az yüzde 48 oranında sürdürülebilir bir şekilde sabitlenmesi ve emeklilik yaşının daha fazla yükseltilmemesi, yasal sağlık sigortası artık hastane reformu gibi genel hükümet görevleri için yağmalanmamalıdır; aynı yardım seviyesini korurken insanlar için uygun fiyatlı kalmalıdır. Bir önceki hükümet tarafından başlatılan Federal Toplu Sözleşme Yasası hala bekletilmektedir ve artık nihayet yasalaşmalıdır. Bu yasa, ücretlerin ve gelirlerin genel olarak istikrara kavuşturulması ve kitlelerin satın alma gücünün arttırılması amacıyla toplu pazarlığın gecikmiş bir şekilde güçlendirilmesine yönelik ilk adımdır. Bu aynı zamanda 15 Euro’ya yükseltilmesi gereken asgari ücretin daha da geliştirilmesi için de geçerlidir” dedi. Werneke ayrıca yerel yönetimlerin görevlerini daha iyi yerine getirebilmesi için bu alanda belirlenen 180 milyar euronun üzerindeki yatırım ihtiyacının karşılanmasını ve yerel yönetimlerin yetersiz finansmanına son verilmesini talep etti.

Close