Written by 13:00 ÇALIŞMA YAŞAMI

Demiryolları: Mega grevden mini greve

DB’nin TİS görüşmelerindeki oyalama taktiği karşısında 11 Mayıs günü görüşmelerin çıkmaza girdiğini ilan eden EVG 50 saatlik uyarı grevinden mahkeme önünde vazgeçti. DB ve EVG’nin mahkeme tarafından dayatılan uzlaşmaya onay vermesiyle taraflar yeniden masa başında buluşacak. EVG, “Grev önlüğünü dolaba asmadık, her an greve çıkabiliriz” derken GDL sendikasının ise grev kırıcılığı konusunda DB’ye akıl vermesi dikkat çekti. Her ne kadar “uyarı grevi ertelendi” denilse de 20 özel demiryolu şirketinde 50 saat greve çıkıldı.

SERDAR DERVENTLİ

Demiryolu işçilerinin 50 saatlik grevleri son anda yapılmadı.Demiryolu ve Ulaşım Sendikası EVG, 11 Mayıs sabahı, “DeutscheBahn (DB) ile müzakereleri bu şartlarda sürdürmenin anlamı kalmadı. Ya asgari ücret ve diğer taleplerimiz konusunda ciddi olarak görüşmeyi sürdürmeye hazır olurlar ya da pazar akşamı 22.00’dan itibaren salı akşamına kadar 50 saatlik uyarı grevine çıkacağız” açıklamasını yapmıştı.

Bunun üzerine derhal masaya dönen DB yönetimi, “Orantısız grev yapma tehdidine karşı mahkemeye başvuracağız” demişti. Perşembe akşam saatlerine kadar devam eden görüşmelerde DB yönetimi önceki tutumunu değiştirmediği gibi gün boyu yaptığı basın açıklamalarıyla sendikayı kamuoyunda köşeye sıkıştırmaya çalıştı. Basın açıklamalarında EVG’nin “grev yapmak için grev yaptığını” ileri süren DB, “Biz tarihimizin en yüksek teklifini ileri sürdük, bundan fazlasını yapacak durumumuz yok” görüşünü savundu.

DB’NİN TAKTİĞİ TUTTU

Perşembe akşamı görüşmelerin çıkmaza girdiğini ilan eden ve DB’ye cuma öğle saatlerine kadar bir ültimatom veren EVG, sürenin dolmasıyla pazar günü greve çıkılacağını açıkladı. “Halen yüzde 100 devlet işletmesi olan DB gibi bir konsorsiyumun yasal asgari ücret ödemeye yanaşmaması kabul edilemez” denilen açıklama, “Bu grevi DB yönetimi provoke etti, EVG değil” diye devam etti.

EVG bu açıklamayla kamuoyundaki moral üstünlüğünü elde etmeye çalışıyordu. DB ise cumartesi sabahı Frankfurt am Main’daki iş mahkemesine, “ihtiyati tedbir yoluyla uyarı grevinin önlenmesi için”acil başvuruda bulundu. Her iki taraf da anlaşmaya varmadan önce mahkeme süreci cumartesi günü yaklaşık dört saat sürdü. Hakim, EVG’ye yönelik sözlü açıklamasında, “Eğer konu üzerine karar vermek zorunda kalırsam DB’de 180 bin çalışanın sadece 2.500’ünü etkileyen asgari ücret nedeniyle 50 saatlik grevin orantısız olduğunu tespit etmek zorundayım.” DB’ye yönelik ise, “yasal asgari ücretin ek ödemelerle 12 euroya tamamlamak yasal değil. Bunu mahkeme kararıyla düzeltmek zorunda kalacağım. Önerim burada bu konu üzerine anlaşmanız ve grevden vazgeçilmesini sağlamanız” dedi.

EVG’nin kamuoyunda ve DB’ye yönelik açıklamalarda sanki tek yerine getirilmeyen talep yasal asgari ücretmiş gibi tutum alması bu durumun yaşanmasına zemin sundu.

HEDEFİMİZE ULAŞTIK”

DB’nin yasal asgari ücreti ödeyeceğini ve en alt ücret grubunu 12 euro olarak belirleyeceğine dair yazılı bir güvence verdiğini kamuoyuna açıklayan EVG, “Hedefimize ulaştık, greve çıkılmayacak. En kısa sürede müzakereleri sürdürmek istiyoruz” dedi. 

EVG’nin yasal asgari ücretin 12 euroya yükseltildiği günden bu yana çok basit çözülebilecek sorunu bugüne, TİS müzakerelerine kadar taşıması bile kendi başına sendikanın ne kadar sorumsuz davrandığını gösteriyor. Greve çıkma nedeni olarak özellikle bu konunun ileri sürülmesi de iş mahkemesine grevi yasaklama konusunda adeta bir neden sunuyordu.

Almanya’da son yıllarda işçi ve emekçilerin toplu sözleşme görüşmelerinde grev haklarını kullanmaları sürekli mahkemeler tarafından engellendiği EVG’nin dikkatinden kaçmamış olması gerek. Dolayısıyla greve çıkış nedeninin çok net formüle edilmesi gerektiğini de sendika yöneticilerinin olduğu gibi dolgun maaşlı hukukçularının da bilmesi gerekiyor. Geçtiğimiz yıllarda makinistlerin, havaalanı kule çalışanlarının, sağlık emekçilerinin, liman işçilerinin grevi yasaklandı, GdF tazminat ödemeye mahkûm edildi, kilise yönetimlerinin kiliseye ait işletmelerde prensip olarak grevi yasaklayabileceği defalarca tespit edildi bu mahkemeler tarafından. En son olarak Elb tüneli çalışanlarının kamu alanında devam eden uyarı grevlerine katılmaları da yine mahkeme tarafından engellenmişti.

Onlarca kez sermayeden yana tutum alan mahkemelerin önünde EVG’nin 50 saatlik uyarı grevine asıl neden olarak “yasal asgari ücret uygulamasını” ileri sürmesinin kabul görmeyeceği bilinmeliydi.

MÜCADELEMİZ SÜRÜYOR!”

Almanya genelinde DB’nin yanı sıra 50 küçük demiryolu şirketiyle daha TİS görüşmelerini sürdüren EVG, 50 saatlik grevi bütün şirketlerde yapmayı planlıyordu. En son aşamada 50 saatlik grev sadece 20 özel şirkette 750 işçinin katılımıyla gerçekleşti.

Greve çıkılmayacağı açıklamasına sendika tabanından tepkiler gelmesi üzerine EVG, “Grev önlüğünü dolaba asmadık, her an greve çıkabiliriz” açıklaması yaptı. DB ile görüşmelerin 12 aylık bir süre için yüzde 12 – en azından 650 euro, çıraklar için ise 325 euro zam talebiyle devam edeceğini açıklayan EVG yönetimi, “Mücadelemiz sürüyor. Çarşamba gününün ilk saatlerinden itibaren tekrar her an greve tekrar çıkabiliriz” diye ilan etti.


GDL’DEN GREV KIRICILIĞI GİRİŞİMİ

Almanya genelinde 230 bin emekçiyi kapsayan demiryolu TİS döneminde Alman Makinistler Sendikası GDL’in tutumu giderek çirkinleşiyor. TİS taleplerinin ilan edilmesi ardından EVG’nin samimi olmadığı, grev yapacak düzeyde örgütlü olmadığı gibi açıklamalar yapan GDL’in, en son aşamada DB’ye grev kırıcılığı konusunda akıl vermesi dikkat çekti. 

EVG’nin 50 saatlik uyarı grevine çıkacağını ilan etmesi ardından DB yönetimi, “50 saatlik uyarı grevinde demiryolları hizmetlerini kısmi olarak bile sürdüremeyiz. Bütün çalışmayı durdurmak zorundayız” açıklamasını yapmıştı.

Bu tutumu şiddetle eleştiren GDL yazılı açıklamasında (bkz.:www.gdl.de/Aktuell-2023/Pressemitteilung-1683890135), “DB yönetimi çok sorumsuz davranıyor. Bütün demiryolu ağını da etkileyen bu karar ile TİS görüşmelerini bitirmiş olan birçok özel şirket etkilenecek ve beş haneli maddi kayba uğrayacak. Buna hiç gerek yok. Şebeke iştiraki DB Netz’de EVG, işvereni bu tedbiri almak zorunda bırakacak kadar güçlü bir şekilde örgütlenmiş değildir. Şebekelerin çalışmaları çok fazla çaba sarf edilmeden sürdürülebilir ve birçok ICE treni de çalışmaya devam edebilir” denildi.

Açıklamayı yapah GDL Genel Başkanı Claus Weselsky, “Ayrıca DB Netz’de hala devlet memuru statüsünde olanlar ve çalışmaya istekli çok sayıda meslektaşımız var. Neden çalışamadıklarını anlamak onlar için son derece zor” dedi. 

EVG tarafından yapılan uyarı grevlerini de değerlendiren Weselsky, “DB’ye ait demiryolu şirketlerinde greve gitme isteğinin yüzde onun çok altında olduğu görülmekte” diyerek EVG üyesi işçilerin mücadelesine karşı açık saldırıya geçti.

Close